İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE İTİRAZ

Günümüzde birçok insan, aniden icra müdürlüğünden gelen bir ödeme emri ile karşı karşıya kalabiliyor. En sık karşılaşılan yöntemlerden biri olan ilamsız icra takibi, yasal süresinde itiraz edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

İlamsız icra takibi, alacaklının elinde mahkeme kararı (ilam) olmadan doğrudan icra dairesine başvurarak borçlu hakkında başlattığı bir icra yoludur. Alacaklı, ödeme emri çıkarılması talebiyle icraya başvurur ve borçluya bu emir tebliğ edilir. İlamsız icra ile ilgili bilgi almak için internet sitemizdeki ilamsız icra yazımıza bakabilirsiniz. İLAMSIZ İCRA TAKİBİ

İcra takibine karşı yapılacak her işlem, belirli yasal kurallara ve sürelere bağlıdır. Eksik ya da hatalı yapılacak bir işlem hem zaman hem de hak kaybına yol açabilir. Bu nedenle Eskişehir icra avukatı desteğiyle hareket etmek, süreci profesyonelce yürütmek açısından büyük önem taşır.

İCRA TAKİBİNE İTİRAZ SÜRESİ

İcra takibine itiraz süresi 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 62. maddesinde uyarınca borçlunun usulüne uygun tebligatı almasından itibaren 7 gündür. Aynı Kanun maddesinde itirazın usulü de düzenlenmiştir. Borçlu, borca veya imzaya ilişkin ve yahut her ikisine karşı da itirazda bulunabilir. Kanunda belirlenen yasal süre içerisinde hiçbir işlem yapılmazsa alacaklı icra takibinin kesinleştirilmesini talep ederek haciz işlemlerinin yapılmasını sağlayabilir.

İtiraz, takibi başlatan icra dairesine yapılabileceği gibi, başka bir icra dairesinden de yapılabilir. Bu durumda, ilgili daire itirazı yetkili daireye gönderir. Borçlu, itirazında yurt içindeki bir adresini bildirmek zorundadır. Bildirilmezse, takip talebinde yer alan adrese yapılacak tebligatlar geçerli sayılır.

İCRA TAKİBİNE İTİRAZ SEBEPLERİ

Borçlu, aşağıdaki gerekçelerle ödeme emrine itiraz edebilir:

• Borcun aslında mevcut olmaması

  
  

• Borcun daha önce ödenmiş olması

  
  

• Borcun zamanaşımına uğramış olması

  
  

• Belge üzerindeki imzanın kendisine ait olmaması. İmza itirazı özel bir durumdur.

  Borçlu, senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında açık ve ayrı bir şekilde belirtmelidir. Aksi takdirde, imzayı kabul etmiş sayılır.

  
  

İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN SONUÇLARI

İcra takibine yasal süresi içerisinde yapılan itiraz, İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesi uyarınca icra takibini durdurur.İtiraz süresinin geçirilmesi halinde, alacaklının talebi doğrultusunda icra takibi kaldığı noktadan itibaren işlemlerine devam eder. Bu durumda borçlu, artık takibin durmasını sağlayacak bir hukuki engel oluşturamamış olur. Şayet borçlu, borcun yalnızca belirli bir kısmına yönelik itirazda bulunmuşsa, kalan ve itiraz edilmeyen miktar yönünden alacaklı, icra dairesinden haciz dahil tüm takip işlemlerinin devamını talep edebilir. Yani kısmi itiraz halinde, yalnızca itiraz edilen kısım bakımından durma olur; diğer kısmı için süreç işlemeye devam eder.

İlamsız takip, çoğu zaman borçlunun bilgisi dışında başlatılabilen ve ani sonuçlar doğurabilen bir prosedürdür. Bu nedenle yalnızca maddi değil, aynı zamanda manevi açıdan da ciddi sıkıntılara yol açabilir. Borçlu, kendisini bir anda banka hesaplarının bloke edilmesi, maaşının haczedilmesi gibi durumlarla karşı karşıya bulabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, İcra ve İflas Hukuku sistemi, borçluyu koruyacak birtakım önemli güvenceler sunar. Özellikle ödeme emrine karşı itiraz hakkı, borçlunun kendisini savunabilmesi adına en temel ve etkili araçlardan biridir. Bu hakların zamanında ve doğru şekilde kullanılması, borçlunun maruz kalabileceği haksız işlemleri durdurma imkânı sağlar.

Eğer siz de bir ödeme emri aldıysanız, 7 günlük itiraz sürenizi kaybetmeden, uzman bir Eskişehir avukat ile iletişime geçin ve hakkınızı koruyun.