İŞE İADE DAVASI
- busraseklice
- 26 Ara 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 22 Kas 2023
İşçi ve işveren yapmış oldukları iş akdiyle birbirlerine karşı borçlar ve sorumluluklar yüklenirler. Bir sebep gösterilmeden veya haksız nedenlerle iş akdi feshedilen işçinin işe yeniden alınmasını sağlamak, işe almaması halinde zararın tazmini için açılan davadır.
İşe İade Davası Açmanın Şartları:
İşçi ile işveren arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi yapılmış olmalıdır. İş sözleşmesinin, belirli süreli işlerde veya bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olmaması gerekir. İş kanunumuz, esaslı bir neden olmadan birden fazla üst üste yapılan belirli süreli iş sözleşmelerini başlangıcından itibaren belirsiz süreli kabul eder.
İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinden olmamak gerekir.
İşyerinde 30 veya daha fazla işçinin çalışıyor olması gerekir. Aynı işverene ait aynı işkolunda faaliyet gösteren ancak başka yerlerde bulunan işyerleri de sayı hesaplanırken göz önünde bulundurulur.
İşçinin 6 aylık kıdeminin olması başka bir anlatımla, işe iade davası açan işçi sözleşmesi feshedildiği zaman en az 6 aydır o işverene ait iş yerlerinde çalışıyor olmalıdır.
İşverenin sözleşmeyi feshederken işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmamalıdır. İş Kanunu’nun 18. maddesinde geçerli sebep oluşturmayan hususlar tek tek sayılmıştır ancak geçerli nedenler kanunda gösterilmemiştir. Yargıtay içtihatlarına göre geçerli fesih nedenleri olarak ekonomik güçlükler, teknolojik değişikler, işçinin yetersizliği veya davranışları, performans düşüklüğü örnek olarak verilebilir. Ancak, verimsizlik ve performans düşüklüğü nedeniyle iş akdinin feshinde mutlaka işçinin savunması alınmalıdır. Ayrıca işveren iş sözleşmesini feshederken işçiye fesih sebeplerini yazılı olarak bildirmelidir. Aksi halde mahkemece haksız fesih yapmış sayılır.
Bu şartları taşıyan işçi iş yerinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesinde işe iade davası açabilir. SGK kayıtlarıyla işçinin kıdemi ve işyerinde çalışan işçi sayısına ait koşulların varlığı ispat edilmelidir. Dava açarken ayrıca işyeri özlük dosyasının işyerinden celbi istenmelidir. Şayet işveren SGK’ya bildirmeden çalıştırdığı işçiyi işten çıkardıysa o zaman işçi tarafından fiilen o işyerinde çalıştığı ispat edilmelidir. İspat için tanık, işyerindeki kamera kayıtları gibi deliller kullanılabilir. Dava dilekçesinde sonuç olarak işçinin işe iadesi, işe başlatılmaması halinde işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre tazminatı talep edilmelidir. Her ne kadar iş kanununda davanın seri muhakeme usulüne göre 2 ay içinde sonuçlandırılıp 1 ay içinde de Yargıtay tarafından kesin kararın verileceği düzenlenmişse de uygulamada gerek yerel mahkemelerin gerekse de Yargıtay’ın ilgili dairesinin iş yükü sebebiyle bu süre 1 yılı bulmaktadır.
İşe İade Davasının Sonuçları
Mahkeme davayı reddederse, dava masraflarını ve işveren taraf kendini avukatla temsil ettirmişse avukatlık ücretini işçiye yükler.
İş mahkemesi işçiyi haklı bularak davayı kabul ederse işçinin işe iadesine işverenin işçiye iş vermemesi işveren aleyhine 4 aya kadar boşta geçen süre tazminatına ve 8 aya kadar işe başlatamama tazminatına hükmeder.
İşe iade davalarında işçinin illa ki bir avukat vasıtasıyla dava açması şart değildir. Ancak, son derece karışık olan bu tarz davalarda hata yapmamak ve daha fazla zarara uğramamak adına iş davası avukatı ile iletişime geçilmesi tavsiye edilir. Benzer şekilde kendisine bu tarz bir dava açılan işverenin bir şirket avukatı aracılığıyla davaya katılması lehine olacaktır.
Commentaires